Metroport Busidence, Bahçelievler Mah. E5 Üzeri, Daire: 502 Bahçelievler / İstanbul
Kemik Erimesi

Kemik Erimesi

Kemik Erimesi

Kemik erimesi tıp literatüründe Osteoporoz olarak tanımlanmaktadır. Tıp alanındaki gelişmeler pek çok hastalığın tanı ve tedavisinde birçok avantaj sağlamıştır ve böylece ortalama yaşam süresi uzamış; yaşlı nüfus artmıştır. Bunun sonucunda da ileri yaşlarda görülen hastalıklar çok daha sık yaşanmaktadır. Kemik erimesi de ileri yaşlarda açığa çıkan; önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır.

Kemik erimesi problemi birçok hastada erken fark edilememekte ve kemik kırıkları oluştuktan sonra tanısı konulmaktadır. Ancak günümüzde kemik erimesi başlangıç aşamasında teşhis edilebilir ve gerekli önlemler alındığında yaşam kalitesini olumsuz etkilemesine izin verilmemektedir.

Kemik Erimesi Nasıl Teşhis Edilir?

Kemik erimesi probleminin teşhisi kemik mineral yoğunluğunun ölçümü (DEXA) ile gerçekleştirilmektedir. Bu testin uygulama aşamasında düşük doz X ışını kullanılmaktadır. Omurga ve kalça kemiklerinde uygulanan bu test ile kemik erimesi olup olmadığı ve kemik erimesi derecesi ölçülebilmektedir. Kemik erimesi ileri yaşlarda sıklıkla görülebilen bir problem olması sebebi ile 65 yaş üstü kişilerin, menopoz sonrası dönemde olan kadınların mutlaka yaptırması gereken bir testtir. Aynı zamanda omurga kemiklerinde şekil bozukluğu olan ve kadınlık hormonu yetersiz olan kişilerin de yaptırması önerilmektedir.

Kemik Erimesi Belirtileri Nelerdir?

Önceki yıllarda kemik erimesi kırıklar sonucunda fark edilen ve teşhis edilebilen bir problem iken günümüzde tıp alanında uygulanan çalışmalar sonucunda birçok belirtisi saptanmış ve ilerlemeden gerekli önlemlerin alınabilmesi sağlanmıştır. Kemik erimesinin başlıca belirtileri şu şekilde sıralanabilmektedir;

  • Vücut şeklinin bozulması (postür deformasyonu)
  • Karın ve göğüs boşluğunda oluşan daralma
  • Sırt, bel ve kol ağrıları
  • Psikolojik problemler
  • Yaşam kalitesinin bozulması
  • Kamburluk
  • Boy kısalması
  • Kemiklerde hassasiyet

Kemik Erimesinden Korunma Yolları Nelerdir?

Kemik gelişimi anne karnında başlamaktadır. Bu nedenle kemik erimesine karşı alınacak önlemler de anne karnından itibaren uygulanmalıdır. Kemik erimesinden korunmak için sağlıklı bir kemik gelişiminin yaşanmasının yanı sıra kemiklerin güçlü kılınması için de dikkat edilmesi gereken birtakım konular bulunmaktadır. Kemik erimesinden korunma yolları şu şekilde sıralanabilmektedir;

  • Kalsiyum değeri yüksek besinler tüketilmelidir. (süt ve süt ürünleri)
  • Yeterli ve dengeli beslenilmelidir.
  • Yaş ve kiloya göre egzersiz programı oluşturulmalı ve bu program aksatılmadan uygulanmalıdır.
  • Hareketli bir yaşam biçimi benimsenmelidir. (Asansör kullanmak yerine yürüyerek inip çıkılmalı)
  • Yeterli oranda D vitamini alınmalıdır.

Kemik Erimesinde Risk Faktörleri

  • İleri yaş
  • Kadınlarda uzun süre adetten kesilme ya da 45 yaş altında yaşanan erken menopoz
  • Kadın cinsi (Osteoporoz problemi yaşayan hastaların %80’nini kadınlar oluşturmaktadır.)
  • Genetik faktörler
  • Daha önce kırık yaşamış olmak
  • Romatoid Artrit
  • Astım
  • Kullanılan ilaçlar (kortizon, heparin vb)
  • Kalsiyum eksikliği
  • D Vitamini eksikliği
  • Sigara ve alkol tüketimi
  • Fazla kahve tüketimi
  • Egzersizden uzak yaşama biçimi
  • Erkeklerde testosteron düzeyinin düşük olması
  • Uzun süreli yatalak olma
  • Böbrek hastalıkları
  • Tiroid hormon bozuklukları

Kemik Erimesi Nasıl Tedavi Edilir?

Kemik erimesi probleminin tedavisinin ilk adımı bu problemden korunmaktır. Bu nedenle dengeli ve sağlıklı beslenme, egzersiz yaparak kas ve kemiklerin güçlenmesinin sağlanması ve Güneş ışınlarından yeterli oranda faydalanmak gerekmektedir.

Kemik erimesi günümüzde tedavi edilebilen bir hastalıktır. D vitamini takviyesinin yanı sıra oluşan kırıkların tedavisi, oluşabilecek kırıkların önlenmesi amacı ile birtakım ilaçla tedavi yöntemleri bulunmaktadır.

D Vitamini Nasıl Sağlanır?

Kemik sağlığı için D vitamini oldukça önemlidir. D vitaminin en önemli kaynağı ise Güneştir. Her gün 15 dakika Güneş ışınlarına maruz kalmak vücudun ihtiyacı olan D vitaminin depolanmasını sağlamaktadır. Güneş ışınlarının yanı sıra D vitamini açısından zengin bir diğer kaynak da deniz ürünleridir. Deniz ürünlerinin tüketimi de özellikle ileri yaşlardaki kişiler için önerilmektedir.