Eklem ağrıları arasında bel, diz ya da boyun odaklı ağrılar kadar geçmeyen omuz ağrılarına da özel bir parantez açmak gerekiyor. Özel durumlar oluşmadığı sürece, belli bir yaştan sonra ortaya çıkan kronik omuz ağrıları yaşamsal kaliteyi oldukça olumsuz yönde etkilemektedir.

Çoğunlukla kireçlenme ya da sıkışma kaynaklı gerçekleşen omuz ağrılarında tam anlamıyla doğru tanıyı koyabilmek için erken müdahalenin önemi büyük. Kimi omuz ağrıları rutin, gündelik nedenlerden kaynaklıdır ve genellikle ertesi gün yok olur. Oysa kronik omuz ağrıları kişinin hareket esnekliğini ciddi ölçüde yok eder ve bu da bir noktadan sonra hem fiziki hem de psikolojik yıpranmalara neden olabilir.

Çoğu durumda meydana gelen ağrıların ana kaynağı doğrudan omuz bölgesi olsa da kimi zaman başka bölgelerde yer alan ağrılar omuz ağrılarını tetikleyebiliyor. Bu duruma verilebilecek en doğru örnek ise boyun fıtığıdır. Boyun fıtığında kolun olduğu bölgeye uzanan sinirlerde sıkışma meydana gelir. Bu durumun yarattığı ağrı doğrudan omuzlarda hissedilir.

Geçmeyen Omuz Ağrısının Nedenleri Nelerdir?

Yukarıda da bahsettiğimiz üzere omuz ağrılarını akut ağrılar ve kronik ağrılar şeklinde ikiye ayırmak mümkün. Akut ağrıların ana nedenleri arasında omuz bölgesine alınan sert darbeleri, düşmeye maruz kalmayı ya da kırık çıkık sonrasındaki süreçleri gösterebiliriz. Omuz bölgesinde yaşanan travmaların çok etkili ya da güçlü olması gerekmez. Bazen çok daha mikro düzeyde hasarlar ya da zorlamalar dahi omuz ağrılarına neden olabilir. Örneğin temizlikçilerin cam silmesi bile akut bir omuz ağrısı nedenidir. Zaten ev hanımlarının bu anlamda riskli grupta olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Kafa üzerinde daima iş yapan ya da üst raflara uzanmak zorunda kalan tezgahtarlar böyle bir risk altındadır. Öte taraftan gününün büyük çoğunluğunu bilgisayar karşısında geçirmek zorunda kalan çalışanların da benzer riske sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bunun da temel sebebi duruş konusundaki bozukluklar. Eğik biçimde çok uzun süre iş yapan insanların kürek kemiğinde bir zorlanma gerçekleşir. Kürek kemiğinin çevresindeki kasların bölgeyle belli bir uyum içinde çalışması şarttır. Uyumun sona ermesiyle beraber kaslarda ağrılar kendini var etmeye başlar. Özellikle memurlar, ofis çalışanları ya da müşteri temsilcileri bu durumunda ciddi anlamda etkilenir. Omuzun en küçük hareketi bile akut omuz ağrısını pekiştirebilir; fakat sonuç itibariyle cerrahi bir müdahale olmaksızın genelde aynı gün son bulmaktadır. Burada bizi asıl ilgilendiren kolay kolay geçmeyen, kalıcı ve inatçı omuz ağrılarıdır.

Omuz, vücutta yer alan en karmaşık eklem yapılarından birine sahiptir. Yapısı itibariyle omuz bölgesi, sakatlığa eğilimli bir bölgedir. Sıkışma sendromu omuz şikayetlerinin en yoğun nedenleri arasında gösterilebilir. Omuzlarda sıkışma 40 yaş ve üzerinde daha yoğun bir şekilde görülmektedir. Bu ağrılar kendini tekrar ettiğinde özellikle gece yarısı rahat uyumanıza neden olabilmektedir. Öte yandan boyun hastalıkları haricinde şeker, tüberküloz ya da akciğer gibi rahatsızlıklara sahip olan kişilerde omuz ağrılarına rastlamak mümkündür. Omuzla ilgili şikayetlerin ezici bir çoğunluğu erken müdahale koşuluyla fizik tedavi yada çeşitli egzersizlerle ortadan kaldırılabiliyor.

Yanlış Hareketlere Dikkat

Omuz ağrısı şikayetiyle doktora gelenlerde genelde yırtık veya aşınma sorunu söz konusu oluyor. Ayrıca eklemlerde kırık vakaları da yaygın nedenler arasında. Genelde bu şikayetlerin kaynağında yanlış ve ani hareketler bulunuyor. Kalkıp otururken, yüksek bir alana uzanırken, egzersiz yaparken, temizlik yaparken, ağır bir yük kaldırırken yanlış duruş pozisyonlarına sahip olabiliyoruz. Omuz ağrılarında eğer erken müdahale yapılmazsa kireçlenme problemi ortaya çıkabilir. Bu noktada da fiziki açıdan sağlıklı bir müdahale yapma şansı azalıyor. Bu tip ağrılar bu nedenle asla küçümsenmemeli, kısa süre içinde bir uzmana başvurulmalıdır.

Sporcularda Kronik Bir Problem

Ağrı şikayetiyle doktora giden her 5 kişiden 1’inde omuz ağrısı söz konusu. Ne yazık ki omuz ağrıları diğer ağrı türlerine kıyasla çok daha geç iyileşmektedir. Omuz ağrısı yaşayan kişiler bazı zamanlarda en basit hareketleri bile yapamayacak duruma gelebilir. Halter, basketbol ve voleybol başta olmak üzere birçok spor dalı, omuz sakatlıklarına çok müsaittir. Profesyonel sporcuların kronik omuz sakatlıkları duruma göre 1 seneye kadar onları sahalardan uzaklaştırabilmektedir.

Omuz Ağrıları Nasıl Önlenir?

Eğer omuz ağrısı problemi yaşıyorsanız ağrıyı büyütmemek adına bazı küçük önlemler alabilirsiniz. Elinizi birden fazla kez ensenize ve sırtınıza koyun. Öte yandan ağrılı olan kısmın üstüne uyumayın. Oturur vaziyetteyken kollarınızı dik şekilde tutun. Her daim kolunuzu bir desteğin üzerine koyun. Bu süreçte asla ağır yükler taşımayın. Doktorunuzun size tavsiye ettiği bazı egzersiz hareketleri istikrarlı şekilde yapın.

Doktorlar genelde MR yöntemiyle durumu net şekilde tespit eder. Omuz çıkıklarında kapalı ameliyat gerçekleştirilir. Labrum yırtığı adı verilen yırtık bu süreçte açılan deliklerle ve kamerayla kısa süre içinde revize edilir. Omuz kapsülleri eğer gevşekse tıpkı eskisi gibi gergin bir hale getirilir.

Tendon zorlanmaları ise genelde ani ve aşırı yüklenmelerde gerçekleşir. Isınmadan yapılan faaliyetlerde kaslar egzersize henüz hazır durumda olmadığı için tendon zorlanması gerçekleşmiş olur. Bu aşamada ilaç tedavisi ve fizik tedavi dışında hastanın dinlenme süreci de çok önemlidir. Geç kalınırsa ve kireçlenme gerçekleşirse kişi kapalı ameliyat fırsatını kaçırmış olur. Bu durumda ne yazık ki tek seçenek protez kullanmak olacaktır.