Metroport Busidence, Bahçelievler Mah. E5 Üzeri, Daire: 502 Bahçelievler / İstanbul
Duruş ve Yürüyüş Bozuklukları
Birçoğumuz dışarıdan nasıl göründüğümüze ciddi ölçüde önem veririz. Özellikle duruşumuzla ya da yürüyüş biçimimizle öz güvenimizi yansıtmak isteriz. Kambur görünen bir kişi dilediği kadar öz güvenli olsun dilediği kadar başarılı ya da enerjik olsun karşı taraf için psikolojik olarak olumsuz bir çağrışım yaratmaktadır. Tam tersi, dik ve düzgün bir duruşa ya da etkileyici bir yürüyüşe sahip olan kişiler de olumlu bir izlenim yaratmaktadır. Dik duruşlu bir insanın karşı tarafı etkileme ve ikna etme gücü çok daha yüksektir.
Duruş bozukluğu insanın pasif ve içine kapanık olduklarına dair bir duygu oluşur. Bu böyle olmasa bile karşı tarafta bıraktığı etki genelde bu yöndedir. Yürüyüş ve duruş bozukluğu birçok kişi için büyük bir problemdir. Bazı meslek grupları ne yazık ki duruş bozuklukları açısından dezavantajlıdır. Özellikle bu tip fiziki aktivitelerin ön planda olduğu işlerde çalışan kişilerin yürüyüş bozuklukları konusunda çok daha özenli ve hassas davranması gerekiyor. Çünkü basit egzersizlerle ve erken müdahalelerle yürüyüş ve duruş bozukluklarının önüne geçmek mümkün. Ergenlik sonrası dönem, duruş ve yürüyüş bozukluklarının önüne geçmek adına hem kadın hem de erkekler için çok kritik bir dönemdir. İster işinizde isterseniz de evde düzenli egzersizlere zaman ayırarak ve doğru oturmayı bir alışkanlık haline getirerek bu tip bozukluklardan kurtulabilirsiniz.
Duruş bozuklukları kişisel alışkanlıklardan kaynaklanabileceği gibi genetik faktörlere bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Vücudumuzda normal şartlarda zaten hafif de olsa bir kamburluk (sırtta) ya da çukurluk (belde) söz konusudur. Fakat bu iki durumun düzeyi artmaya başlarsa yani eğrilikler çoğalırsa o zaman ortaya ister istemez duruş bozuklukları çıkar. Bu hem diğer ağrıları ve hastalıkları tetikleyebileceği gibi öte yandan da estetik açıdan oldukça olumsuz bir tablonun ortaya çıkmasını neden olur. Duruş bozuklukları genelde kişisel alışkanlıklardan kaynaklıdır. Uzun süre masa başında vakit geçiren kişilerde olası duruş bozuklukları doğaldır. Omurgada gerçekleşen eğriliğe skolyoz adı veriliyor. Skolyoz göğüs kafesinin daralmasına yol açtığı için dolaylı yoldan kalp problemlerini doğurabiliyor. Öte yandan yanlış bir duruş romatizmal rahatsızlıkların da tetikleyicisidir. Ufak çocukların henüz o yaşlarda ağır çantalar taşıması duruş bozukluklarına davetiye çıkartır. Ayrıca aşırı kilolu olmak, yanlış şekilde oturmak ve yanlış pozisyonlarda uyumak duruş bozukluklarının nedenleri arasındadır.
Yürüme bozuklukları fiziki ve psikolojik sonuçlar yaratır. Başka rahatsızlıkları kolayca doğuran yürüme bozukluğunda doktora görünme konusunda geç kalınmamalıdır. Yürüme bozuklukları denildiğinde akla önce genetik nedenler ardından kişisel nedenler gelmektedir. Örneğin ayakkabı seçimi konusunda yapılan hatalar yürüyüş bozukluklarına neden olabilir. Ayak şeklinize ve büyüklüğüne göre henüz ufak yaşlardan itibaren ideal ayakkabı tiplerine yönelmelisiniz. Yürüme bozukluğu bir bakıma denge problemidir. Tiroid temelli hastalıklar ya da kulak rahatsızlıkları doğrudan denge problemlerine yol açar. B12 vitaminine tedavi süreçlerinde sıklıkla başvurulmaktadır. Öte yandan bel altında gerçekleşen birçok sakatlık da yürüme bozukluklarına yol açabilir. Bacaklar arasında boy farkı varsa yükseltici ile denge sağlanabilir. Öte yandan bacak korsesi de denge sorunlarına karşı sıklıkla tercih edilmektedir. Bütün bu saydığımız faktörlerin haricinde doğum kusurları, bacaklarda oluşan enfeksiyonlar, ateller ve beyin felci de yürüme bozukluklarına neden olabilir.
Yürüyüş bozukluğuna sahip olup olmadığınızı anlamak için bu bölümde değineceğimiz bozukluk tiplerini kendinizle kıyaslamalısınız. Yürüme bozukluklarını 5 temel gruba ayırabiliriz.
İtici Yürüyüş: Bu kişiler genelde kafa ve boğaz kısmı önde olacak şekilde yürürler.
Makas Yürüyüşü: Makas yürüyüşünde kişilerin bacakları yürürken birbirine çarpabilir. Her iki bacağın iç tarafa doğru büküldüğünü görebiliriz.
Spastik Yürüyüş: Sert ve keskin şekilde yürürler. Yürüme esnasında ayaklarını çektiklerini görürüz.
Stepaj Yürüyüşü: Ayak parmakları aşağı doğrudur. Yürürken adeta yeri kazır gibidirler.
Yalpalama Yürüyüşü: Bu bozukluğa sahip kişiler sanki sağa sola doğru savruluyor gibi görünürler.
Yürüyüş bozuklukları genelde tedaviye açıktır. Örneğin yaralanma nedeniyle ortaya çıkan yürüyüş bozuklukları travma etkisinin kaybolmasına bağlıdır. Herhangi bir çıkık veya kırık varsa ve kişi bu nedenlerle dengeli şekilde yürüyemiyorsa, kemiğin ayarlanması adına alçı takılmaktadır. Kimi yaralanma vakaları ileri düzeyde olduğu için ameliyatı zorunlu kılar. Eğer yürüyüş bozukluğu enfeksiyon kaynaklı ise o halde hekiminiz size antibiyotik ilaçlardan oluşan bir reçete sunar. Öte taraftan yürüyüş bozuklukları için gerektiği durumlarda fizik tedavi uygulanır. Bu aşamada yürüme yolu düzeltilir ve kaslar güçlendirilir. Kalıcı olarak yürüme bozukluğu yaşayan kişiler ise genelde baston ya da koltuk değneklerinden güç alarak yaşamlarına devam eder.
Peki yürüyüş bozuklukları meydana çıkmadan önce neler dikkat etmeliyiz, nasıl davranarak ve hangi tip alışkanlıkları ön plana çıkararak bu bozuklukları minimum hale getirebiliriz? Yürüme bozukluğuna yol açabilecek sakatlıklara yakalanmamak adına özellikle sportif aktivitelerde koruyucu materyallerin takılması gerekir. Örneğin bisiklet aktivitelerinde ya da koşu saatlerinizde bacaklarınız için takacağınız dizlikler özel bir koruma sağlayabilir. Bacak korsesinin de bacağın özellikle bükülmesine engel olduğu biliniyor. Ayrıca sağlam bir ayakkabının da yürüyüş bozukluklarının önüne geçtiğini söylemeliyiz.
