Metroport Busidence, Bahçelievler Mah. E5 Üzeri, Daire: 502 Bahçelievler / İstanbul
Kubital Tünel Sendromu

Dirsekte Sinir Sıkışması (Kubital Tünel Sendromu)

Kubital Tünel Sendromu

Median, Ulnar ve Radial olarak adlandırılan sinirler el kaslarının çalışması hissetmesini sağlamaktadır. Koltuk altından gelen ve el yüzük ve küçük parmağına ulaşan Ulnar sinir dirsekte iç arka kısımdan bağ dokusu ve kemik yüzeylerin olduğu bir tünel içerisinden geçmektedir. Bu sinirin dirsek bölgesinde sıkışmaya uğraması ise Kubital Tünel Sendromu olarak adlandırılmaktadır.

Kubital Tünel Sendromu farklı nedenlerle açığa çıkmakta ve hastanın günlük yaşamını olumsuz etkileyerek yaşam kalitesini ciddi derece düşürmektedir. Halk arasında dirsekte sinir sıkışması olarak tanımlanan Kubital Tünel Sendromu endokrin rahatsızlıklarına bağlı olarak açığa çıkmakla birlikte dış etmenler de bu probleme neden olabilmektedir.

Kubital Tünel Sendromu Neden Olur?

Kubital Tünel Sendromunun nedenleri şu şekilde sıralanabilmektedir;

  • Geçirilmiş travmalar (düşme, çarpma, darbe alma)
  • Dirsek eklemini tutan romatizmal hastalıklar
  • Uzun süre bilgisayar kullanımı
  • Dirseğin uzun süre katlanması
  • Dirsek kemiklerinin büyümesi
  • Eklemlerin çeşitli nedenlerle deformasyona uğraması
  • Dirsek eklemini uzun süre kullanma. Örneğin; gitar çalma, boya yapma, klavye kullanma gibi.
  • Yanlış pozisyonda uyuma; kolun üzerine yatma
  • Dirsekte bulunan yumuşak dokuların kalınlaşması

Kubital Tünel Sendromu Belirtileri Nelerdir?

Kubital Tünel Sendromu belirtileri her hastada aynı şekilde ve aynı derecede açığa çıkmayabilmektedir. Bununla birlikte bu belirtiler diğer pek çok hastalığın ya da deformasyonun da belirtisi olabilmektedir. Bu nedenle semptomlar yaşandığında alanında tecrübeli bir ortopedi uzmanına başvurulmalı ve gerekli tetkikler aksatılmamalıdır. Kubital Tünel Sendromu belirtileri şu şekilde sıralanabilmektedir;

  • Ağrı (özellikle el ve kolda)
  • Kolda ve elin küçük parmağı bölgesinde karıncalanma
  • El kaslarının bazılarında zayıflama
  • Kavrama yeteneğinin azalması
  • Elde koordinasyon yeteneğinin kısıtlanması
  • Küçük parmak ve yüzük parmağında his kaybı
  • Pençeleşme: küçük parmak ve yüzük parmağının düzeltilememesi

Kubital Tünel Sendromunda Tanı Nasıl Konur?

Kubital Tünel Sendromu tanısında öncelik fizik muayenedir. Bununla birlikte duyu ve kas gücünün ölçümlenmesi için elektromiyografi testi uygulanmaktadır. Sendroma eşlik eden dirsekte kireçlenme problemi olduğu düşünülürse dirsek filmi ve MR tetkiki de yapılabilmektedir.

Kubital Tünel Sendromu Tedavisi

Kubital Tünel Sendromu probleminin tanısı konulduktan sonra tedavi planlaması hastanın yaşına ve yaşam tarzına göre değişkenlik gösterebilmektedir. Öncelikle bu sendroma neden olan faktörler ortadan kaldırılmaktadır. Dirsek ve kolları doğru kullanım ile doğru uyku pozisyonu konusunda hasta bilinçlendirilmektedir. Çeşitli ateller yardımı ile dirseğin fazla kıvrılmasının önlenmesinin yanı sıra ağrı kesici ilaçlar ile ağrı kontrolü sağlanmaktadır. Hastanın uzman kontrolünde egzersizler yaparak sinir sıkışması olan bölgenin rahatlatılması da tedavi sürecinin bir parçasıdır.

Kubital Tünel Sendromu yaşayan hastada cerrahi dışı tedavi yöntemlerinin fayda sağlamadığı, hastanın ağrı hissi duymaya devam ettiği durumlarda ise cerrahi tedavi yöntemine başvurulmaktadır. Cerrahi yöntemler ile Ulnar sinir tünel içerisinden çıkarılıp serbestleştirilmesi ve mesafenin nitelikli bir şekilde kısaltılması için dirseğin ön kısmına doğru kaydırılması disiplinine dayanmaktadır.

Kubital Tünel Sendromu Tedavisinde Ameliyat Sonrası İyileşme Süreci

Cerrahi yöntemler ile tedavi uygulaması sonrasında dikkat edilmesi gereken birtakım noktalar bulunmaktadır. Ancak öncesinde birtakım risk faktörlerinden söz etmek gerekmektedir. Kubital Tünel Sendromunun cerrahi tedavisinde de her cerrahi müdahalede olduğu gibi riskler bulunmaktadır. Aşırı kanama, enfeksiyon ya da sinirin yanlış yerde konumlandırılması gibi risk faktörlerinin önüne geçilebilmesi adına dikkatli cerrahi uygulaması gerekmektedir. Bunlarla birlikte ameliyatı uygulayacak olan doktorun alanında uzman ve tecrübeli olması gerekmektedir.

Cerrahi tedavi yönteminin başarılı bir şekilde sonlanması için ameliyat sonrası iyileşme sürecinde rehabilitasyon programının aksatılmaması gerekmektedir. Aynı zamanda doktorun önerdiği süre boyunca atel kullanımı ve soğuk kompres uygulamasının ihmal edilmemesi de önerilmektedir.